Her zaman geçmişin izini ve güzel katkılarını anarak trendler üzeri bir çizgiyi benimsedim. Tarzsızım çünkü tarzı her mekana özel geliştiriyorum. Sınırsızım çünkü her projede yeniden doğuyor, yeniden sonuca varıyorum. Zamansızım çünkü düşlerim geçmişten geleceğe geniş bir hayal dünyasında yaratılıyor. Sanatın hayalsi özgürlüğünü, matematiğin kuralcı disipliniyle birleştiriyorum. İşte benim stilim, bu!
Sahne sanatlarından edindiğim dekor, kostüm, kumaş, dikiş, renk, tiyatro ve tarihi dönem birikimi ile üzerine gelişen mimari proje ve teknik donanımlar, iç mimaride bir araya geliyor. Mobilya ve tasarım tarihi, antika mobilya ve sanat bilgisi de eklenince yararlanabildiğim geniş bir iç repertuarım var. Her mekan, özellikle her ev, benim için kişiye özel dünyalardır. Her zaman aktardığım gibi, ağırlıklı olarak büyük evler tasarımlayan bir iç mimar olarak, kişiye özel mekanlar oluşturuyoruz. İyi bir iç mimarın belirgin bir görsel tarzının olmasını ve bunu projelerine aktarmasını doğru bulmuyorum. Çünkü evler mimarın tarzını yansıtmamalı. Evlerin kendi tarzı ve stili olmalı. Gerçek Haute Couture budur!